Ünlü İngiliz matematikçi Hardy "Bir matematikçinin savunması" kitabında şöyle der: "Bir matematikçinin yaptığı şey bir ressamın ya da şairinki kadar güzel olmalıdır. Düşünceler, renkler ve sözcükler gibi uyumlu bir biçimde birbirini tamamlamalıdır. Dünyada çirkin bir matematik için kalıcı bir yer yoktur."
Kültür, sanat ve bilimle şekillenir. Plastik sanatlarla matematiğin ilişkisini konu alacak bir sergi üzerine çalışmaya başladığımızdan bu yana içerik ve formun her kapsamda ‘idealize’ edilmesi, algoritmik analizi, perspektif ya da fraktal sistemler üzerinde açılımlarını değil her iki disiplinin de doğadan aldığı referanslar ve estetik değerleri üzerine düşünüyoruz.
Bu iki ayrı ama ayrışmaz dilin kökeni ve evriminin kaynağı doğadır peki matematiği keşfeden insanın doğasında ne var? bizi biz yapan şeylerin ne olduğunu, bedenimizi ve ruhumuzu, varoluşun kaynağını olağanüstü kozmik bir durum olarak tanımlayan teorik fizikçi Lawrence Krauss bunu mümkün olan en şiirsel şekilde ortaya koyuyor. “Vücudumuzdaki her bir atom patlamış olan yıldızlardan geldi. Ve muhtemelen sol elinizdeki atomların geldiği yıldız sağ elinizdekilerin geldiği yıldızdan farklı.
Sanatçılar:
Suat Akdemir
Mahmut Aydın
Nazan Azeri
Melis Buyruk
Mahmut Celayir
Leyla Emadi
Tom Fellows
Gülfem Kessler
Başak Özocak
Jake Michael Singer
Küratör. Begüm Güney
Bu gerçekten fizik hakkında bildiğim en şiirsel şey: Hepiniz yıldız tozusunuz. Yıldızlar patlamasaydı burada olamazsınız çünkü ; karbon, oksijen, azot, demir yaşam için gerekli olan her şey zamanın başlangıcında oluşmamıştır.” Fiziksel Varoluşunun/varlığının hammaddesini evrenin en estetik parçaları yıldızlardan alan insan/insanoğlu için nasıl oldu da bu parçalar önce elleri sonra düşünceleri oldu? Yıldızlar yok oldu mu bu dünya var olsun diye?/Hepsinden önce dünyamızı da bu yıldızlar oluşturmadı mı? Ağaçları denizleri, dinazorları, kayaları, balıkları da.
Sanatın estetik değişkenleri renk, şekil, denge, derinlik ve kompozisyon gibi matematiksel kurguları kullanılan perspektif, ölçü, altın oran, simetri, sembol, form, oranlarının tüm olası ve derin…. anlaşılması üzerine de konuşabilecekken soru sormaya başladığımızdan beri matematik anlamak için kullandığımız en tutarlı yöntem olduğu halde/rağmen Alman düşünür Schopenhauer’a göre sanat, bir bilme etkinliğidir. Bilmek için anlamaya ihtiyaç duyan matematik ve sanat insan yapımıdır. Bu sergi sanatın matematiğine değil. İnsanın matematiğine odaklanıyor
